Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki diplomatik çabalarını yakından takip eden Batı basını, “Türkiye ve Çin, Ukrayna konusunda işbirliği yapabilir mi?” soruyu gündeme getirdi.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Politbüro üyesi, Dışişleri Merkez Komisyonu Başkanı ve Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin ziyaretine dikkat çekildi. Ziyarette, Ukrayna ve Orta Doğu’daki son gelişmeler ve Asya’daki NATO faaliyetleri gibi birçok konunun ele alındığı ifade edildi. Wang, Çin’in Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası arenada önemli bir rol oynamasını desteklediğini söyledi.
Türkiye ile Çin’in 1971’de resmi diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana ikili ilişkilerin geliştirilmesinde önemli mesafe kat ettiği kaydedildi.
Analiz yazısında yakın gelecekte Türk-Çin ilişkilerinin stratejik ortaklık düzeyinden kapsamlı stratejik ortaklık düzeyine veya başka bir düzeye yükselmesi sürpriz olmayacaktır. ve etkisini artırdı. Çin, Türkiye ile ilişkilerini geliştirerek ABD ve müttefiklerini dengelemeye çalışıyor. Dolayısıyla Ukrayna konusu Türkiye-Çin ilişkilerinin seyrinde değerli bir yer tutabilir. Wang Yi’nin uluslararası arenada Türkiye’yi desteklediğini ve iki ülkenin bağlarını daha da geliştirmek istediğini ifade etmesi, “Bu, iki ülke arasında Ukrayna konusunda yeni bir işbirliği zemininin oluşmasına neden oluyor” denildi.
Türkiye’nin AB-ABD ve Rusya arasındaki denge politikasına vurgu yapıldı. Yazıda, “Batı ittifakı dışında küresel bir aktör olan Çin ve Batı ittifakında bölgesel bir oyuncu olan Ukrayna ile Ukrayna’nın ortasında işbirliği yapmak, kriz analizine yeni bir ivme kazandırabilir. Çin, Türkiye ile geliştirebileceği iş birliği ve oynayabileceği arabuluculuk rolüyle Batı’ya yardım edecek Ukrayna’ya yönelik tarafsızlık eleştirilerini yumuşatabilir Çin, Batı ittifakına iki değerli bölgesel aktör olan Türkiye ve Fransa’yı da dahil edebilirse arabuluculuk süreci, barış planının kabul edilmesi üzerinde daha fazla baskı yaratabilir.Bu nedenle Türkiye-Çin ortasında özellikle Ukrayna konusunda geliştirilebilecek iş birliği önümüzdeki dönemde, Türk-Çin bağlarını ileriye götürebilir. hem bölgesel hem de küresel ölçekte başka bir boyut ve her iki ülkenin reform arzusu ve küresel dünyanın çok kutuplulaşması.
